31 Ağustos 2007 Cuma

benim kokularim...

Fulya'da kendimi mimlettim, zorla mi oldu anlamadim ama oldu iste... kokudan bahsetmis Fulya. Gerci onun bahsettikleri ona pek de guzel seyler hatirlatan kokular degil ama, koku deyince benim aklima guzelleri geliyor yalnizca. ilk olarak da parfumler...

- parfumumu degistirmem. cunku benim icin ozeldir koku. bir keresinde, esime surpriz yapmak istemis, evde olacagimi dusunmedigi bir anda evde olmak istemistim. ama yolda karsilastik. beni gormesin diye ben arkami dondum, vitrine bakar gibi yaptim. beni gormedi ve arkamdan gecip gitti. daha sonra ona bu durumu anlatinca, "anlamaliydim, kokunu duydum, muzi'nin parfumu diye icimden gecirdim" dedi. cok hosuma gitmisti.

- is yerindeyiz, hava birden sogumus. bir arkadas hazirliksiz gelmis. 'al atkimi tak' dedim. takti. 'bu ne guzel kokuyor' dedi. o sirada isiyle ugrasan baska bir arkadasim, 'muzi kokuyor' dedi. cok hosuma gitmisti ama cok belli etmedim. cok laubali olmayalim is ortaminda diye icimden gecirdim...

- gunes kremi kokusu. ama bu yenileri kokmuyor. eskiden olurdu. hele bir de olmadik bir yerde gelir burnuna, sanki o an her yer yaz olur.

- kokumu degistirmem dedim ya, ne oldugunu da soylemem soranlara. istemem ayni kokuyu kullanalim. o yuzden kuzenlerimden birini cildirtmistim. cok begeniyordu kokumu ve sorup duruyordu. ben de soylersem gidip kendine bir tane alacagini bildigim icin soylemiyordum. o almayacagina soz verdi, ben de bana gelince kullanabilecegine soz verdim. ama o sonra gitti aldi o parfumu. simdi guluyorum tabi :)

- degistirmem dedim ama aslinda degistiririm. bu bahsettigim kokuyu genelde kis aylarinda kullaniyorum. yazin ise daha hafif bir koku tercih ediyorum.

(aslinda parfum demem gereken yerde iki saattir koku diyorum, farkindayim, farkindayim, bu kizi yeniden buyutmeliyim kor alevlerde yurutmeliyim, farkindayim farkindayim)

- yukarida bahsettigim, yazin kullandigim parfumun hikayesi cok komik. Ingiltere'de ogrenciyim ve parfume verecek param yok. Ama bu parfumu de cok begeniyor ve istiyorum. Okula giderken her sabah, Boots'un onunden gecerken iceri giriyor, parfumun tester'ini uzerime sIkIyor ve cikip gidiyorum. bu boyle 1 ay devam etti. sonra o parfum bana dogum gunumde hediye edildi. (Boots calisanlari tarafindan degil, ozel biri tarafindan.)

- lavanta kokusu.

- feslegen kokusu. hic bir saksi feslegenine elimi degdirmeden gecmem. gecemem.

- bazi tenlerin de dogal guzel bir kokusu vardir. sansliyim :)

- limon cicegi kolonyasi. kimisi sevmez ama bayilirim. cok severim hem de cok. ananemi hatirlatir.

- hindistan cevizi yagi.

- son olarak da, taze kahve kokusu...

9 yorum:

New York Muhtari dedi ki...

bebek kokusu, denizin kokusu, Mısır carsının kokusu, pisen kekin kokusu, kavrlmus ballı fıstık kokusu... daha cok var ama doktora gitmem lazım simdi

tesla dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
tesla dedi ki...

bir de temiz hava ve oksijen kokusu!!!!

Fulya dedi ki...

Dogru anlamissin,ben koku kismini tamamen kacirdin sanmistim:)
Feslegen ve lavantayi ekiyorum ben,bu sene lavantam cicek acmadi ama yinede buram buram kokuyor havalar sogumaya baslayinca kesip kurutup bez torbalara dolduracagim. Ilk defa deneyecegim bakalim nasil olacak.
Neymis senin parfumun bakalim? Sen soylemezsen ben de soylemem:p

Esra dedi ki...

:-)
Avrupa ve Amerika'da en sevdigim seylerden biri, parfumeriye / buyuk magazalardan birine girip her kokuyu ustune sakir sakir surebilmek. Turkiye'de hemen yaninda uyuz bir tip biter yardimci olabilir miyim. Zaten cogu testerin ici de bostur...

Adsız dedi ki...

Boots olayina benzerinide biz yapiyorduk, arkadasin evin kosesinde Body Shop vardi, her evden cikisimizda gider ellerimize o gun istedigimiz o butter kremlerden surer oyle yola devam ederdik :) kizda bize alismisti bir sure sonra :)
bende deniz kokusunu cok seviyorum, bide patlamis yada haslanmis misir kokusu :)

müzi dedi ki...

New York Muhtari,
misir carsisinin kokusu demissin ya, en ilginci de o. nasil da hersey birbirine karismis ve harmanlasmistir.. gecmis olsun, neden doktora gidiyorsun?

tesla,
bunye alisik degil ya temiz havaya, sarhos gibi ediyor beni. simdi burada hergun aksamdan kalmayim sanki :)

fulya,
sen uyarmasaydin kacirmistim zaten :). insan ne anlamak istiyorsa onu anliyor gercekten. bir de ne guzel bir sey lavanta yetistirmek. ben oradan buradan topladigim lavanta torbalarini cekmecelerime atarim. bir de Ladies in Lavender- Lavanta Kokulu Kadinlar isimli bir roman ve uyarlama filmi vardi. herhalde en guzel roman isimlerinden biri...
bir de... once sen soyle:)

archisugar,
haklisin, ben de hic hoslanmiyorum uzerime ususen tezgahtarlardan. anliyorum islerini yapiyorlar ve buyuk bir ihtimalle primle calisiyorlar. ama onlarin da bizi anlamasi gerek...

buket,
kozmetik harcamalarini kesmek icin en iyi yontem bu bence :)

elektra dedi ki...

müzi, sen sevilenleri, fulya sevilmeyenleri yazmış, ben de o mantıkla bırakayım yorumu. ben vapurların kazan dairesinden gelen yanmış yakıt kokusunu çok severim:) millet yanaştığı taraftan yaklaşır ineceği yere, ben ille kazan dairesinin önünden dolanırım.:)

müzi dedi ki...

elektra,
ne diyecegimi bilemiyorum, cok ilginc bir tespit seninkisi :)))
ama vapurlarla ilgili her seyi seven biri olarak, kendimi zorlayip o kokuyu hayal ettim. sevip sevmedigime karar veremedim, ama o kokuyu soguk havaya daha bir yakistirdim. hani vapurun o tarafi daha bir sicak olur ya... simdi ne zaman vapura binsem ve kazan dairesinin oradaki koridordan gecsem, eminim seni hatirlayacagim :)