28 Kasım 2008 Cuma

bazen tek bir hareket yeter...

bazi seyler vardir, aradan ne kadar zaman gecerse gecsin, sevilmeye deger...

bazi seyler vardir, tek bir sebepten sevmeye deger...

bazi seyler vardir, kosullar nasil degisirse degissin, araya neler girerse girsin, kalbinde yer edinen...

ornegin,

  • ortaokul ve lise arkadasim Beste; abimin zaturreden hastaneye yatirilacagi gunun sabahi ben sinifta aglarken hic bir sey sorup etmeden gelip boynuma simsiki sarildigi icin...
  • Kirac; sirf, sevdigi kadina yazdigi sarkida, bagira bagira "Aysem Aysem Aysem... gurbetten donusum Aysem, yolun ecelimdir Aysem" diyebildigi icin...
  • abim, yere dokulen bezelyeleri sahiplendigi icin...

sirf bunlar tek basina yeterlidir birini sevmeye. aradan ne kadar zaman gecerse gecsin, bu anilari icinde tasirsin, cunku bir kere kalbine dokunmuslardir.

sizin de var mi boyle, tek bir hareketiyle, sonsuza dek kontrat imzaladiginiz insanlar?

18 Kasım 2008 Salı

CEM MUMCU'dan

"Sana yazsam okuyabilecek misin? Zihnin, binlercesiyle doluyken, benim sesimi içine alabilecek bir sessizlikte, bir an olsun durabilecek mi? İçimi görebilecek misin? Sana eksik olduğunu sürekli hatırlatan ama eksiğinin aslında ne olduğunu unutturan bu sahte cümbüşün ortasında, sahici bir ses ayırt edebilecek misin? Bazen o kadar derinden gelirken sesin, niye sonra yüzeye çıkıyorsun? Uzak kalıyorsun, küçük, cılız kalıyorsun. Belki korkuyorsun. Benden mi? Ya da diğerlerinden mi? Burada benimle olanın 'adı' yok biliyorsun. Üstüne düşecek çiy tanesinin soğukluğundan sorumluyum, bakışının kırılmasından, dudaklarına değen parmak uçlarından sorumluyum. Sense hâlâ tarifler yapıyorsun. Yapmasan keşke. Yapmasan... Bense gülüyorum, acıyla gülümsüyorum. Fark eder mi ki kim kime aşık? Kim kime dolaşık? Bu karmakarışık sarmaşık... Kökü bende, dalları sende, suyu bende, yaprakları sende... İstersen kesersin bıçak gibi bir sözünle...


Ama sen yine yalanlara kanacaksın. Bunu sırf korkundan yapacaksın. Sana korkmayı, sana savunmayı, sana kaçmayı, sana saklanmayı, sana hesabı, sana tedbiri salık verecekler çünkü biteviye. Bütün bunlar için daha fazla kendinden uzaklaşman, daha fazla yalnızlaşman gerekecek. O zaman daha da fazla bana ihtiyaç duyacaksın ama benim ben olduğuma hiç ikna olmayacaksın. Hep tamlığı arayacaksın yine. İnanmadan, emin olmadan arayıp duracaksın. Onu senin, bizzat 'kendi'nin, hemen şimdi yapmaktan başka şansın yokken, arayıp bulacağını umut edeceksin. Kaybetmekten korktukça, kaybetmekten korktuğun şeyler edineceksin. Hep daha çok kaybedecek şeyin olacak sahip oldukça. Daha da güçsüzleşeceksin... ... Sen bendeki eksiğine, ben sendeki noksanıma bu kadar muhtaçken ve bu bizi aç, bu bizi arzulu, bu bizi coşkulu kılarken; sen sonsuz bir tokluğa mahkum ederken bizi, yeniden aç olmayı özleyeceğiz. Ve sen başka bir eksiğin, ben başka bir noksanın peşine düşeceğiz belki de..."

8 Kasım 2008 Cumartesi

Mutluluk

Televizyonda CSI'yi seyrediyorduk. universiteli ya da is guc sahibi bir grup genc, toplanip ara sokaklarda yakaladiklari insanlari dovuyorlar. iclerinden oyle geldigi icin. Bunu yaparken de vicdanlari rahat. Cunku gunumuz toplumunun bize asiladigi, hayati gonlumuzce, icimizden o an geldigi gibi sorgulamadan yasamak ve davranislarimizdan pismanlik duymamak. Sadece yasamak.

Gonlunden geldigi gibi yasamakla gelir mi mutluluk? Alain de Botton'un karakterlerinden Alice, mutlulugu, bir acinin yoklugu olarak tanimlar. bu mutlulugun biraz karamsar bir tanimi. cunku pekala mutluluk bir hazzin varligi da olabilir. bu haz kisa sureli birsey de olabilir, mesela bir cikolata boyunca suren haz; daha uzun sureli de olabilir, sevdiklerinizle birlikte olmaktan duydugunuz haz. ikisi de birbirinden cok farkli haz kaynaklari, ikisinin de sebep oldugu mutluluk farkli. biri anlik bir mutluluk, digeri ise daha uzun sureli bir mutluluk getirir.

Insanin her istedigi seye sahip olmasi ya da her istedigini yapabilmesi midir mutluluk? Bunlarla alakalidir ama butunuyle bunlarla ilgili olamaz. seni mutlu edecek bir seye sahip olmak icin gece gunduz calisirsin ve hayat o an cilekestir. onu elde edersin ve o an hayat guzel olur... ta ki sen o seye alisincaya ve bir sure sonra o da digerleri gibi oluncaya kadar. ve bundan sonra yine mutlu olabilmek icin yeni bir oyuncaga ihtiyac duyarsin.

hayat anlardan olusan bir butunse sayet, mutluluk dedigimiz sey ’su ana’ sigdirilacak kadar sig olabilir mi?

Hayat sadece su an degildir cunku gecmis yok olup gitmez. Zihnimizde kalir, anilarda, fotograf albumlerinde kalir, dost sohbetlerinde, aile meclislerinde sandiktan cikarilip tekrar tekrar anlatilir. Bu hikayelerin ve gelecek hayallerinin butunudur hayat. bir dostla muhabbeti guzel kilan, yillar yillar oncesine dayanan anilarin ortaya cikarilip konusulmasi, ve o gunku coskunun yeniden yasanabilmesidir. 50 yildir ayni yastiga bas koyan bir ciftin muhabbetininin derinligi, paylastiklari hayatta pek cok seye birlikte gogus germis olmalari ve simdi birlikte hatirlayacak cok seyleri olmasidir. aci anilari hatirlarken bile 'ne gunler gecirdik' diyebilmektir. benim icin bu lafi edebilmek bile bir mutluluk kaynagidir. hatta bu tur bir mutlulugun guzel bir anlami vardir.

Belki de yanlis olan, mutlulugu bu denli hayatin merkezine oturtmak. Yok, bu yanlis oldu. Soyle duzelteyim. Belki, mutluluk disindaki duygulari bu denli dislamaktir yanlis olan. Bunca duygu varken (sevgi, nefret, ask, uzuntu, huzur, sevkat, aci, endise, minnet, vefa, hayalkirikligi, kuskunluk, dusmanlik, kiskanclik...), hayati sirf zevk almak ve mutlulukla kisitlamaya calismaktir belki bizi mutsuz eden. Cunku hayat bunlardan yalnizca biri olamayacak kadar komplike, surprizlerle dolu ve degisken.

Bildigimiz tek sey mutlulugun, acinin ve tum diger duygularin sonsuz olmadigi ise, o zaman belki de dogrusu insana dair ne kadar duygu varsa kabul edebilmektir. Yeri geldi mi sevinci, yeri geldi mi aciyi, endiseyi kabul etmeyi bilmektir.

Sevgiliniz, cocugunuz, anne-babaniz, dostlariniz icin endiselenirken, ’hayatimda, onlar icin endiselenecek kadar sevdigim insanlar var, cok sukur' diyebilmektir.

Soylemesi yapmasindan kolay, biliyorum. mukemmel olmayanin (sisman, cirkin, selulitli, dar butceli, kemerli burunlu, kisa boylu vs.) hor goruldugu bugun, mutlu olmak zor. iste tam da bu yuzden, mutluluk orada burada, sunda bunda, disarida bir yerde degil. icimizde, tavirlarimizdadir. mutluluk hayata bakis acimizdir.

.........

cagan irmak'in Issiz Adam'i gosterime girmis bugun. fragmanini izledim. heyecanla bekliyorum izleyebilecegim gunu.

.........

neden mi bu kadar ara verdim yazmaya? mutsuzdum. henuz gecmedi. ama toparlarim.