Televizyonda CSI'yi seyrediyorduk. universiteli ya da is guc sahibi bir grup genc, toplanip ara sokaklarda yakaladiklari insanlari dovuyorlar. iclerinden oyle geldigi icin. Bunu yaparken de vicdanlari rahat. Cunku gunumuz toplumunun bize asiladigi, hayati gonlumuzce, icimizden o an geldigi gibi sorgulamadan yasamak ve davranislarimizdan pismanlik duymamak. Sadece yasamak.
Gonlunden geldigi gibi yasamakla gelir mi mutluluk? Alain de Botton'un karakterlerinden Alice, mutlulugu, bir acinin yoklugu olarak tanimlar. bu mutlulugun biraz karamsar bir tanimi. cunku pekala mutluluk bir hazzin varligi da olabilir. bu haz kisa sureli birsey de olabilir, mesela bir cikolata boyunca suren haz; daha uzun sureli de olabilir, sevdiklerinizle birlikte olmaktan duydugunuz haz. ikisi de birbirinden cok farkli haz kaynaklari, ikisinin de sebep oldugu mutluluk farkli. biri anlik bir mutluluk, digeri ise daha uzun sureli bir mutluluk getirir.
Insanin her istedigi seye sahip olmasi ya da her istedigini yapabilmesi midir mutluluk? Bunlarla alakalidir ama butunuyle bunlarla ilgili olamaz. seni mutlu edecek bir seye sahip olmak icin gece gunduz calisirsin ve hayat o an cilekestir. onu elde edersin ve o an hayat guzel olur... ta ki sen o seye alisincaya ve bir sure sonra o da digerleri gibi oluncaya kadar. ve bundan sonra yine mutlu olabilmek icin yeni bir oyuncaga ihtiyac duyarsin.
hayat anlardan olusan bir butunse sayet, mutluluk dedigimiz sey ’su ana’ sigdirilacak kadar sig olabilir mi?
Hayat sadece su an degildir cunku gecmis yok olup gitmez. Zihnimizde kalir, anilarda, fotograf albumlerinde kalir, dost sohbetlerinde, aile meclislerinde sandiktan cikarilip tekrar tekrar anlatilir. Bu hikayelerin ve gelecek hayallerinin butunudur hayat. bir dostla muhabbeti guzel kilan, yillar yillar oncesine dayanan anilarin ortaya cikarilip konusulmasi, ve o gunku coskunun yeniden yasanabilmesidir. 50 yildir ayni yastiga bas koyan bir ciftin muhabbetininin derinligi, paylastiklari hayatta pek cok seye birlikte gogus germis olmalari ve simdi birlikte hatirlayacak cok seyleri olmasidir. aci anilari hatirlarken bile 'ne gunler gecirdik' diyebilmektir. benim icin bu lafi edebilmek bile bir mutluluk kaynagidir. hatta bu tur bir mutlulugun guzel bir anlami vardir.
Belki de yanlis olan, mutlulugu bu denli hayatin merkezine oturtmak. Yok, bu yanlis oldu. Soyle duzelteyim. Belki, mutluluk disindaki duygulari bu denli dislamaktir yanlis olan. Bunca duygu varken (sevgi, nefret, ask, uzuntu, huzur, sevkat, aci, endise, minnet, vefa, hayalkirikligi, kuskunluk, dusmanlik, kiskanclik...), hayati sirf zevk almak ve mutlulukla kisitlamaya calismaktir belki bizi mutsuz eden. Cunku hayat bunlardan yalnizca biri olamayacak kadar komplike, surprizlerle dolu ve degisken.
Bildigimiz tek sey mutlulugun, acinin ve tum diger duygularin sonsuz olmadigi ise, o zaman belki de dogrusu insana dair ne kadar duygu varsa kabul edebilmektir. Yeri geldi mi sevinci, yeri geldi mi aciyi, endiseyi kabul etmeyi bilmektir.
Sevgiliniz, cocugunuz, anne-babaniz, dostlariniz icin endiselenirken, ’hayatimda, onlar icin endiselenecek kadar sevdigim insanlar var, cok sukur' diyebilmektir.
Soylemesi yapmasindan kolay, biliyorum. mukemmel olmayanin (sisman, cirkin, selulitli, dar butceli, kemerli burunlu, kisa boylu vs.) hor goruldugu bugun, mutlu olmak zor. iste tam da bu yuzden, mutluluk orada burada, sunda bunda, disarida bir yerde degil. icimizde, tavirlarimizdadir. mutluluk hayata bakis acimizdir.
.........
cagan irmak'in Issiz Adam'i gosterime girmis bugun. fragmanini izledim. heyecanla bekliyorum izleyebilecegim gunu.
.........
neden mi bu kadar ara verdim yazmaya? mutsuzdum. henuz gecmedi. ama toparlarim.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
16 yorum:
O kadar mutlu oldum ki aylar sonra bu yaziyi gorunce.
Yeni olusturmaya calistigim bloga eklemistim seni. Henuz blogda neyin ne oldugunu anlamazken 13 dk. once bir post yayinladigini gordum. Hemen isi gucu birakip sayfana geldim tabii ki...
Mutlu oldum... :)
issiz adami az once izledim. yine cok guzeldi. yine cok derinden vurdu. simdi elimde bir kadeh kirmizi sarap, yaninda peynir demleniyorum evimde. filmin sahnelerini, repliklerini bir kez daha aklimdan gecirerek. evet itiraf ediyorum bir fasil da agladim. ama guzel bir filmdi, degdi dogrusu...
bu arada aramiza dondugune sevindim. hosgeldin :) dilerim en kisa zamanda icini bunaltan sey herneyse, sonlanir. sevgiler muzi.
müzi, mutluluk hep onu aramaktan vazgeçtiğimde, gördüğüm sade şeylerle duyumsadığımdı. dış etkenlerle tanımlamaya çalıştığımda hep eksik olan, anın kendisinde mutlak olarak duyumsadığım şey. hoşgeldiiiin:)özlemişim...
"Hayatimda, onlar icin endiselenecek kadar sevdigim insanlar var, cok sukur' diyebilmektir." demissin ya iste bu cok hosuma gitti, cunku ben de mutsuz oldugum zamanlarda bu dusunce ile olumlu bir seylere tutunurum. Cok ozletmistin kendini, mutlu ettin beni tekrar yazarak.
Mutluluk belki de bir hedef olmamalı. Biz mutluluğu değil mutluluk bizi buluyor. Bir an içimiz sevinçle dolduğunda onun ayırdına varmak ve "mutluyum" diyebilmek, hepsi bu...
muzicim, bak bugun okudugum bir siirinde erol cankaya diyor ki:
"...
ne diyorduk, mutluluk biraz da cesaret ister
Baliga ciksan sandalsiz donmeyi goze alacaksin
Elmas yontmaya kalksan taşın dağılması da var
Nice keşşaf sakliyor okyanuslar bagrinda
Çünkü mutluluk biraz da cesaret ister
...
Ne uygun bir duvar arayacaksin sirtina
Ne aksamin kuytusuna siginacaksin
Kalbin iyi bir hedef olmali meydanin ortasinda
...
Çünkü mutluluk, cesaret ister biraz da
Sevismeye de hazirim buyuk duellolara da..."
senin mutluluk yazinin ustune bu siiri okuyunca aklima ilk gelen sendin, paylasmadan edemedim bu yuzden. umarim begenirsin.sevgiler
mutluluk devamlılığı olan bir durum değildir ki. senın de dedıgın gıbı. insan 1 kere dondurma yediği için ömür billah mutlu olmaz..yeni gömlek aldığı zaman da sonsuz mutlu olmaz.. 100 kere de alsa olmaz.
o halde ince kırmızı hat baska bir yerde
insanın hayatta duruş yerinde olabilir mi
tam uçurumdan düşmekte olan kucuk cocugu elinden yakalamış biri.
bırden bire o ağırlık ile acı içinde kalabilir.kolu aşırı yükten zarar görebilir.
ama yaptığı işin yüceliğinden
sonsuza kadar o anı yaşamak / hatırlamak ister.
(kucuk cocuk ıstemez o baska)
diyeceğim
--- cok su kaldırır mesele bu ılerde devam edelim bu konuya--
---şulenin şiiri cok guzeldı not ettik---
denizakim,
sen mutlu olduysan ben de mutlu olurum.
sulecim,
demek o kadar guzeldi. inceden inceye bir huzun seziliyordu zaten filmin fragmaninda. ama agladigima degdi diyorsan, tamam :))
hosbuldum, ben de mutlu oluyorum sizinle haberlestikce.
sevgiler
elektra,
ben de ozlemisim. simdi sizler yorum biraktikca fark ediyorum. aramayi birakinca geliyor bu mutluluk denen sey, di mi.. kacan hep mi kovalanir yani? biz mutlulugu kovaladikca o kacar mi? kacar kacar...
calanon,
sen de beni mutlu ettin yorum birakarak.
mutluluk aslinda en basitinden yetinmesini bilmek, 'cok sukur' diyebilmek, di mi? 'daha fazlasi, daha fazlasi' diye tutturmamak ama 'elimdekilerle mutluyum' diyebilmek. azla yetinme der bugunun kapitalist kafali ac gozlu insanlari (evet sinirlendim su an durduk yerde, cunku kafamizi nelerle dolduruyorlar biz farkina bile varmadan). azla yetinme, surekli daha fazlasi icin cirpin dur ve birseylerin kolesi ol. mutlu kole var midir yahu?
yaban,
bence de. aslinda dogru insan mutlu olmali diye dusunuyorum bir yerde de. sen dogru ve guzel insan olduktan sonra guzel seyler gelir seni bulur, sen kovalamasan da. en azindan vicdanen dogru oldugunu bilmek yeter, mutlu ve huzurlu olabilmek icin. bak bir de vicdan meselesi girdi isin icine :))
sule,
cok begendim. hemen tamamini aradim internette, baska siirlerini buldum ama bunu bulamadim. ne iyi ettin de paylastin. ve hatta, sen siir okurken aklina benim gelmis olmam ne kadar guzel, ne kadar mutlu edici. ne guzelsin :))
yine huzun yine yenildik be haci,
oyle valla, cok su kaldirir bu konu. ve hatta uzerine konustukca yeni yeni kavramlar da giriyor isin icine. mesela dogruluk, vicdan, yetinmesini bilmek vs. ama bizi ne mutlu ederse etsin, en onemlisi, hic bir seyin devamli olmadigini bilmek. mutluluk da, uzuntu de diger her sey gibi gelir, gider, yine gelir yine gider...
Muzik secimine laf etmeden yorum yapmak nedense eksikmis gibi geliyor, yine damardan bir parca olmus.. cok eskilere goturdu beni, Bakirkoy'de ki cocukluguma, cok ama cok tesekkurler..
Yas ilerledikce, gecmiste mutluluk sandigimiz seyin, aslinda sahiplenme, aitlik hisleriyle karistirdigimizin yanilgisina variyoruz.. Diger duygulari (sevgi, nefret, ask, uzuntu, huzur, s vs) yasamadan mutlulugun tam anlamini cozmek de pek olasi gelmiyor.
Yasamanin, sagligina bile sahip olmanin ne buyuk bir luks, ne buyuk bir zenginlik oldugunu anlayabilsek, belki mutlu olmaya iste o an karar verebiliriz. Ama zihnimizi sartlandirmaya, su olmazsa mutlu olmam demeye oyle odaklandirmisiz ki, bazen gozumuzun onundeki seyi gormeye tahammul edemiyoruz ve mutlulugun baska kapilari calmasina izin veriyoruz.
It is better said than done... demisler, bunlari soyluyorum ama okulu bahane edip ben de yasami erteliyorum...
ps: ozlemisim sitende yazilarini gormeyi, sectigin muzikleri dinlemeyi.. Canini sikan her ne ise, en kisa surede gecer umarim. Hosgeldin!!
NY muhtaricigim,
ne guzel anlatmissin sen de. senin de dedigin gibi, varsa yoksa eksiklikler, di mi. insan gozunun onunde duranlari goremiyor gercekten. hepimiz yapiyoruz bunlari.
gecer insallah, sagol :)
opuyorum.
Insallah saglikla ilgili bir durum soz konusu degildir. Degilse, zamanla nasil olsa hallolacaktir, cok sIkma canini..
PS Gunlerin kisadikca kisaliyor olmasi etkilemiyor olabilir mi?
Müziciğim,
Yeniden yazmana çok sevindim.:))
Keyifsizlik halinin ve nedenlerinin geçmiş, bitmiş olmasını umuyorum.
:)
zeynoscum,
belki gunlerin kisalmasi, belki hayat... hallolur elbet hersey. ama o zamana kadar insan yipraniyor ya, ne yazik, geciyor gunler sacma sapan seylerle.
sevgili ekmekcikiz,
ben de seviniyorum sizlerle yeniden haberlesiyor olmama. yazmaya yeniden basladim ya da yazmayi biraktim diye bir karar yok aslinda. icimden geldigince iste.. bir de elbet pek cok sey var yazilan ama buraya konmayan.
Müzi, dönmüssün :)
Mutlu aylar basliyor, canlan. Bu dönem cok güzel gececek. Bahane buluruz yine.
Üzüntü nedenin her ne ise muhakkak bir cözümü de vardir. Sadece, belki senin düsündügün cözüm degil de bir baskasidir onu düzeltecek.
b5 :)),
bahaneler bulalim ve inanalim. nasil olsa biz inandiktan sonra bahaneler gercek nedenler olup cikmiyor mu?
Yorum Gönder