19 Temmuz 2008 Cumartesi

icinden gemiler gecen sehirde

uzun kahvaltilarin, sen sakrak sohbetlerin ve kirazin dibine vuruyorum.

icim disim kiraz. hayat ne zor be more...

8 Temmuz 2008 Salı

mekan degisikligi

sevgili blog,

ben istanbul'a gidiyorum :))))

tatile gidiyorum demeye dilim varmiyor cunku gittigim yere kitaplarimi, notlarimi da goturuyorum. hala hazirlamakla mesgul oldugum bavulumun yarisi kitaplar ve kagitlarla dolu. orada calisabilecegimi dusunerek oldukca hayalperest biri gibi gorundugumun farkindayim. hatta ben bunu daha onceleri de denedim ve ancak ajdar'in muzik hayatinda elde ettigi basari kadar basarili oldum. ama yok bu sefer gercekten calismam gerek. annem pek hoslanmayacak bu durumdan ama kimse kusura bakmasin.

yolculuk oncesi sendromu sIkca olur bende sevgili blog, su an oldugu gibi. biletimi aldigim sirada herkesi cok ozlemistim ve tatil suresini olabildigince uzun tutmaya calismistim. ama simdi daha farkli bir ruh hali icindeyim ve ben ne halt ettim diye hayiflaniyorum. su an agir basan duygu, ayrilik huznu. ben ne zaman bir mekandan ayrilmak uzere olsam (1 hafta gibi kisa bir sureligine bile olsa), o mekana daha bir baglanirim. su an evime, calisma masama, kutuphaneme, bahceme bakiyorum ve onlari birakiyor oldugum icin huzunleniyorum (feci baglanirim ben).

ama ayni duygulari buraya donmek uzere istanbul'dan ayrilirken de yasayacagim, adim gibi biliyorum. oradaki herseye, herkese yeniden oyle bir alisacagim ki, birakip gelmek istemeyecegim. neyse ki bu durum sadece yolculuk oncesi surer. gidecegim yere bir vardim mi, alisirim herseye. gunesi gorup gunese tapma, ayi gorup aya tapma deyisi vardir, aradaki baglantiyi kurmussundur umarim sevgili blog.

tatil suresince simdilik ufukta bir dugun, ankara'ya bir is ve bir canarkadas ziyareti, istanbul'da bolca kosusturmaca ve hepsinin ardindan denizi guzel bir yerde ders calisma cabalari gorunuyor.

tatil cok yorucu gececek sevgili blog. aklima gelmisken, vitamin haplarini da koyalim bavula.