Elif Safak’in bir yazisini okuyordum. Beyin gocunden bahsediyordu. Ama olaya, insanlarin Turkiye’yi terk etmeleri yonunden degil de, Turkiye’ye donememeleri acisindan yaklasiyordu. Benim de daha uygun buldugum bir bakis acisi.
Biz gelecegimizi yurt disinda aramaya karar verdigimizde, bunun en buyuk, hatta tek nedeni, bize Turkiye’de dayatilan kotu standartlardi. Bunlar yalnizca yasam standartlarinin zorlugu degil, is yerinde ugranilan haksizliklar, uretken olmak isterken sizi pasif olmaya iten insanlar falan.
Sanirim en bildik ornek, yuksek lisans calismasi yapmak icin Amerika ya da Avrupa’ya gitmek ve bir daha geri donmemek. Genelde hep, bir kac yil kalip geri donmek uzere gidiliyor, ama o bir kac yil hic bitmiyor.
Bitmiyor cunku belli basli seyler sizi cezbediyor. Turkiye’de tirnaklarizla kaziyarak geleceginiz yerler eger diplomali ve caliskansaniz onunuze hakkiniz olarak seriliyor. Kiymetiniz biliniyor. En onemlisi de bu galiba. Sizin kiymetinizi ve degerinizi bilen insanlarla calisiyorsunuz.
Bizim durumumuz biraz daha farkli. Biz egitimimizi tamamladiktan sonra (hatta benim ki hala devam ediyor) donduk Turkiye’ye. Denedik. Ve olmadi, tekrar ciktik yurt disina. Kimse bize donmedi diyemez o yuzden. Biz donduk. Ama olmadi. Hatta bu ikinci sefer giderken arkamizdan vatan hainleri diyenler bile oldu. Oysa ki vatan haini onlardi. Bu ulkeyi boyle bir yere cevirdikleri ve bu denli somurdukleri icin. Ama terbiyemizi bozmadik biz yine de. Terbiyeli cocuklardik ikimizde.
Simdi Elif Safak, deneyimlerinden dolayi olayin bu taraflarini gorebiliyor. Dolayisiyla Turkiye’ye donmeyenler icin ‘donmuyorlar’ degil de, ‘donemiyorlar’ diyor. Ve bunun sonucunda olusan o huzunlu insanlari anlatiyor:
“Amerika'da senelerdir mühendislik yapan ve hâlâ bugün Aldırma Gönül'ü çalarken ağlayan Duke Üniversitesi mezunu orta yaşlı bey; başörtüsünden dolayı Michigan'a giden ve orada kalan tıp öğrencisi; California'da İtalyan-Amerikalı bir genç kızla evlenerek oraya yerleşen ve bebeğine İstanbul ismini koyan delikanlı; Türkiye'de uzmanlık alanında imkân bulamadığı için Boston'da kalan eski-muhafazakar-şimdi-sadece-hüzünlü göçmen genç... Ve onların çocukları, bozuk aksanla Türkçe konuşan ya da hiç konuşamayan üçüncü kuşak; kopukluklar, anlatılmayan nice hikâye...”
Ne guzel anlatmis degil mi? Herkesin deneyimi birbirinden farlidir elbette. Ama benim de sahit oldugum ornekler cogunlukla bu yonde.
Bu arada, Elif Safak, benim Turkiye’de olmasini hayal ettigim bir de cozum oneriyor. Burada amac, yalnizca isteyen kisilerin Turkiye ile baglarini guclendirmek degil, Turkiye’nin de bu insanlardan faydalanmasini saglamak. Bu cozum ise, ornegin, yurtdisindaki Turk akademisyenlerinin Turkiye’de donemsel dersler verebilmesi, Turkiye ile projeler gelistirebilmeleri icin ortam hazirlanmasi vesaire. Keske, keske olabilse. Ama ilgili kurumlardan gelecek cevabi simdiden duyar gibiyim: “Odenek yok, imkan yok”.
dip not: Yaziya ilistirdigim kitap resmi, farkindayim baska bir yazara ait. Ama kitabin ismi, "Bekle Beni Gelmeyecegim" konuya cok uydugu icin dayanamadim onu koydum.
11 yorum:
Ya evet ne aci degil mi? Benim yurtdisina cikma nedenim tamamen farkliydi. Ask... Bir Isvicreliye asik oldu, evlendim, Isvicre'ye geldim. Yoksa hic niyetim yoktu ne olursa olsun ailemden,ulkemden, sehrimden ayrilmaya. Ailem cok israr etmesine ragmen gitmedim universiteyi ya da masteri yurtdisinda okumaya. Hep Turkiye'de okuyacagim dedim. Ama hayat demek ki bana bu yolu secmis, yine kaderim yurtdisiymis.
Simdi, yillar sonra bircok universite arkadasimi buluyorum internette. Ve baglanti kurduklarimin hepsinin yurtdisina tasinmis oldugunu duyuyor, sasiriyorum.
Beyin gocu... ve senin anlattigin nedenlerden beyinleri bunlara zorlayan sartlar... yazik degil mi?
Sevgiler
Esra
esra, seninki nedenlerin en guzeliymis :))
sonucta bu bir sikayet degil, durum degerlendirmesi. kimse kimseyi zorla alikoymuyor, insanlar hallerinden memnun ki donmuyorlar. ama iste bir de su ozlem olmasa...
Su Kapaktaki kitap nasil acaba?
Bu konu benim konum:))
Donememe sebebim karisik bir o kadar da basit aslinda. Donmek istemeyen es ve babadan ayirmayi istemedigim kuzu.
Ben sanirim herseye katlanirim orda olmak icin. Cunku yasarken ve calisirken mutluydum sikayetci degildim bundan sonra da olmayacagim.
Sikayet etmek yerine duzeltmeye calisirdim, corbaya tuz atmaya. ise yaramasada birseyler yaptikca mutlu olurdum.
Vatan haini ne agir bir ithamhic hoslanmadim bunu size soyleyenlerden muzi.
merhaba Fulya,
kitap Hasmet Babaoglu'nun ask oykuleri. gazetede haftasonlari yer veriyordu bu oykulere, cok begenilince kitap yapti. senin durumun da karmasik. eslerden birinin tasinmak istememesi daha da zor bir durum tabi. birine fedakarlik yapmak dusuyor hep. her ne kadar sikayet ettigim yerleri olsa da, ben de mutluydum istanbul'da. evim orasi, insan evinde mutsuz olmaz. olursa da demek ki ait oldugu yer orasi degil. ben istanbul'a aitim. o yuzden kafamdaki dusunce hep, ideallerimi burada gerceklestirip, yurda donmek, insallah :) vatan haini suclamasini ise duydum, ama ne yalan soyleyeyim takilmadim. ben kim oldugumu biliyorum cunku.
Uzun zamandir ugramamistim, demek Norvec'e gelindi sonunda! Ne guzel. Dort gozle bekliyorum anlatacaklarini.
Ben de ayni yerde cok uzun sure kalamayanlardanim. Ama bunu seviyorum.
Bizler kim olup da bu dunyada sinir ciziyoruz, ulkeler yaratiyoruz zaten. Kim ne derse desin, bu Dunya benim asil evim.
su'cum, sen yokken cok sey degisti cok :). ama ben aslinda surekli gezmek isteyen bir tip degilim. yani gezeyim de, nereye donecegimi bileyim isterim. bir yerde kokum olsun isterim, ki o yer cogunlukla istanbul. ama bir sekilde boyle ilerliyor isler. dilerim diyorum, kok salacagim yer istanbul olsun. kokum zaten orada, ama dilerim o kok kopmasin.
Muzicim su yazdiklarina ve Elif Safak'in dusuncelerine tamamiyle katiliyorum, cokda guzel anlatilmis, bende Ingiltere'de 5 yil kalip ama sonra Turkiye'ye donup deneyenlerdenim, ama olmuyor cok garip ama yurumuyor, calismak kendi bileginin hakkiyla bir yere gelmek isteyene yapilan muamele cok aci, hersey torpil, yine giderken ilerde doneriz diyoruz ama icimizden donemeyecegimizi bilerek, kalbimizde hep ulkemiz ama yurtdisinda yasamaya mecburuz :( keske birseyler degisse :(
merhaba Buket,
anliyorum, cok iyi anliyorum. bu arada ne cok benzer yonumuz varmis seninle. ben de 5 sene ingilteredeydim, gecen sene Istanbuldaydim. ve simdi buralarda. kendimizi mi kandiriyoruz sence doneriz derken? insallah doneriz ama..
yorum yazdim ve sildim...
B5, ne yazmistin ve sildin? :)
:) evet cok benzer yonumuz varmis, ben bide arada 6 ay Isvicre'de yasadim ek olarak :) bence Turkiyenin gelecegi belirleyecek bizim donup donemeyecegimizi, moral bozmak istemiyorum ama cokta parlak gorunmuyor acikcasi ulkemizin gelecegi, umarim yaniliyorumdur ...
Yorum Gönder