18 Mart 2008 Salı

cancagizim diyebilmek...

burada iki Turk'le tanismistim bir kac ay once. ikisi de 35 yaslarinda, biri Izmirli Z., digeri Ankarali S. ikisinin de esi norvecli ve ikisi de uzun yillardir burada yasiyor. ikisi de ingiliz edebiyati bolumu mezunu, ikisinin de 3-4 yaslarinda cocuklari var.

boyle ardarda yazinca pek bir benzer gorunduler ama aslinda kisilik olarak epey farklilar. oyle farklilarki turkiye'de olsalar birbirleriyle gorusmeyeceklerini dusunurum. ama burada birbirlerini bulmus ve birbirlerine sarilmislar.

ikisine de kanim isindi diyebilirim de, bir sorun var. burada uzun yillar yasamis olmanin verdigi bir bikkinlik var onlarda. buradaki, turkiye'dekine kiyasla sinirli denilebilecek sosyal cevreleri, batar olmus onlara artik. buradaki hayatlarina yatirim yapmak degil de ozlerine donmek istiyorlar. o yuzden de S., "emekliligimi alir almaz turkiye'ye donuyorum" diyor. "e kocan ne olacak?" diye soruyorum. "cocuklar buyumus olacak, kocam da ister gelir ister kalir" diyor.

S. boyle diyor ama esi ile iliskisine baktigimda goruyorum ki hic de oyle birakip gidecek gibi uzak bir cift degiller. cok otesini bilemiyorum tabi ama uzaktan oyle gorunuyor ki paylasimlari var ve anlasiyorlar da.

e o zaman insan hala sevdigi bir adami neden birakip ulkesine donmek ister? acaba, yabanci bir sevgiliyle paylasilanlar ancak bir yere kadar mi oluyor? yuzeysel mi kaliyor? ya da ona duyulan sevgi baska seylere duyulan ozlemin onune gecemiyor mu?

kizlar biraraya geldi mi konu donup dolasip erkeklere gelir. bu biraraya gelmeler yurtdisinda oldugunda ise bu sefer konu 'yerli sevgili mi, yabanci sevgili mi' olur. bazi arkadaslarimin ortak tercihi, hayat arkadaslarini ayni kulturden secmek. ortak bir dili super konusuyor olmak yetmiyor onlara. ayni dili konusmak istiyorlar. o yuzden benim catlak arkadasim E., "bana 'cancagizim' diyemeyen biri ile olmaz" diyor.

bunun onemli oldugunu dusunuyorum ben de. iki insan ortak bir dili cok iyi konusabilir, anlasmakta sorun yasamayabilirler. ama dilin anlatamadigi ya da ogrenmeyle hissedilemeyecek duygular var. ornegin isterim ki, ben 'selvi boylum al yazmalim' dedigimde karsimdaki ne demek istedigimi daha fazla soze gerek kalmadan anlasin. oradaki tum duygular, tum dusunceler o anda aklina dussun. ya da icimiz ayni muzikle cossun, yine ayni muziklerle kederlensin. cilingir sofrasinda muzeyyen senar dinlerken sarkiya birlikte eslik edebilelim ya da turku soyleyelim birlikte ve o sozlerin ictenligi onu da vurabilsin.

elbette ayni dili konusmak ayni duygulari hissetmeyi garantilemiyor. ayni kulturden insanlar ayni mi oluyor? ama ayni dili ve kultur degerlerini paylasiyor olmanin onemli etkileri var ortak duygularin paylasimi icin.

yine de bu gibi konularda genelleme yapmamak gerek. ornegin hayatini yabanci damatlarla birlestirmis ve su an cok mutlu arkadaslarim var. ve biliyorum ki blog arkadaslarimin pek cogu da oyle. demek ki olay kisisel tercihlere ve farkliliklara variyor. bu gibi konularda dogru ya da yanlis tartisilamiyor. ne her bir Turk, ne de her yabanci ayni. farkli kisilikler farkli tercihleri ve farkli secimleri getiriyor. insan ruh ikizini bazen yanibasinda, bazen de dunyanin obur ucunda bulabiliyor. ya da baska degerler giriyor hayatiniza, o yeni insan ve getirdigi yeni kulturle birlikte. ve bunlar kompanse ediyor digerlerini.

ya da duygular degisiyor ve insan bir donem 'cancagizim' dedigine, yillar sonra 'benimle gelmese de olur' diyebiliyor.

tum bunlarin sebebi farkli. bazen kisilik farkliliklari, bazen kultur, bazen de cok baska sebepler. ama sonunda hepsi hayatin icinden, hayatin bir gercegi. hangi tercihin ne getirecegi her zaman onceden kestirilemiyor. bazen hic ummadik biriyle size ozel ortak bir dil kuruluyor. ve siz kendi turkunuzu soyler oluyorsunuz.

dusunuyorum, ne kadar iyi anlasir gorunseler de, S. ve esi o ortak dili kuramamislar demek ki. ya da paylasimlari, S.'nin ozlemlerinin onune gecememis. yakindaki, uzaktakinin yoklugunu dolduramamis. birseyler eksik kalmis. o eksikler de onemli olanlardanmis. keske diyorum, emekliligini beklemese de, su an su vakit gitse. eger ilaci buysa...

23 yorum:

Dikkat! biyo var ! dedi ki...

Dimi?
Neden bu beklemek ki?

"Neyi beklersin gideceksen git yoksa çok geç olacak.
Hem senin için hem onun için"demeli ona.

Pıfff yine de karışık işler be Müzi.
Başımıza gelince ne yapar ki insan acaba?

Dikkat! biyo var ! dedi ki...

Bişi daha.
Ben sana davet gönderdim mi?
Yani ister misin?
Evet Şule demişde ondan kıskandım:)
Mailim profilimde var,istersen at.Ama "ben müzi" demeyi unutma;)

EKMEKÇİKIZ dedi ki...

Müzicim,
Sanırım hayat, zaten bu soruları sormak ve cevabını bazen bulmak, bazen bulamamakla geçmiş oluyor.
Seni tamamlayan insanın kim olduğu veya olacağı, biraz da sana bağlı değil midir?
Doğru cevabı bulmak veya bulduğunu sanmak... Sonra bir bakıyorsun, hayat akmış geçmiş.
Umutsuzluk değil bu, sadece tesbit.
Yaşarken güzel olsun günler.
:)

ayçobanı dedi ki...

Müzi o kadar dogru ki dedigin dilin anlatamadigi, ögrenmeyle hissedilmeyecek duygularin önemi. Hersey yolunda da olsa, bazen iste kendini yalniz hissetigin an o "Selvi Boylum Al Yazmalim" cümlesinden sonra alacagin soru isaretleri ile dolu bakis!! Mutluluk burada, ama mutluluk ayni zamanda bu kücük ve cok önemli detaylarda. Bu detaylari da, bu kosullar altinda artik arkadaslarla, dostlarla tamamlamak kaliyor geriye. Hüzünlendim ben, cilingir sofrasi cekti canim!!!

müzi dedi ki...

sevgili biyolocik ve psikolocik deli,
hayati bekleyerek gecirmek cok zor gercekten. eminim ki o cocuklarini bekliyordur, gelecekleri burada daha guvende diye dusunuyordur. bunu dusununce kotu hissediyorum onun icin. hapsolmak gibi bir sey degil mi bu? gitmek istemek ama gidememek? zor isler, dogru diyorsun. basa gelse ne yapilir belli olmaz.
bu arada, sen davet gondereyim mi diye sorunca biyonik de mi sifreli yayina gecti diye baktim hemen bloguna, ayol hersey orada ortada iste. ama sen gonder davet, isterim tabi. boyle davetli davetli daha guzel olur :))
sevgiler

sevgili ekmekcikiz,
hayat hep zor sorular zoruyor zaten. hep calismadigimiz yerlerden cikiyor bu sorular :) onceden sorulari calmak ne mumkun, onceden belli olmuyor ki karsimiza hangi soru cikar. ama guzeli, bu sorularin tek bir cevabi yok. yani yorum hakkimiz var. iyi atan, iyi yorum yapan kazaniyor bu oyunda. yoksa dusun dusun dogru bir cevap yok cogu zaman. hayat boyle geciyor iste, dedigin gibi, sorularin cevabini aramakla. diliyorum ki onumuze icinden cikamayacigimiz sorular cikmasin. biz onlarin cevabini aramakla mesgulken hayat avuclarimizin arasindan akip gitmesin. ayni seyi diliyorum seninle, guzel olsun gunlerimiz.. sevgiler

sevgili aycobani,
huzunlendirdim mi seni? bak simdi! anliyorum dediklerini. ama biliyor musun, o donem donem kendini yalniz hissetmeler hep olacak hayatimizda. en yakinlarimizin arasinda olsak da olacak, kilometrelerce uzaklarda olsak da. insanlik hali bu, hayat bu. ama onemli olan, o donemleri atlattiktan sonra yaninda sevdigin o yuzu bulmak. o yuzden de oradasin ya sen!
bir de 'orada' olmanin guzel yani, biz su an geride biraktiklarimizin ne denli kiymetli oldugunun bilincindeyiz, ve onlara daha bilincli bir sekilde bagliyiz. seviyorum ben bu bilincle yasamayi.
sen bir de bu taraflara bir gezi duzenle, kuralim bir cilingir sofrasi, bulalim o kucuk detaylardaki mutlulugu :))
sevgiler

Adsız dedi ki...

Cocukluk fotografima bakarken dikkatimi cekmisti asik oldugum adam. "Bu kapi kollarini hatirliyorum" demisti. Gercekten de bir kapi kolu bile bizi, ayri mekanlarda yasadigimiz ayni zamanlara goturmustu. Kulturler arasinda zaman farki da onemli bir faktor bana gore. Cunku bazi durumlarda o kadar cok ki, karsindakiyle bambaska zamanlari konusuyorsun aslinda. Renkli televizyon ABD'de 70'li yillari simgelese de, bize gore 80'lerin sonudur.
Ama yine de onyargili olmamak lazim. Kultur farklari (cocuklugumuzda oynadigimiz oyunlardan, muziklerimize kadar herseyi kapsiyor) terazinin agir tarafinda yer almiyorsa, o zaman arkana yaslanip "iste o" dedigin kisiyi dunyanin bir ucunda buldugun icin ne kadar sansli oldugunun tadini cikartirsin. :)
Denizaki

müzi dedi ki...

sevgili denizaki,
ne guzel yazmissin. eline saglik. farkli ve uzak mekanlarda ayni kapi kolunu paylasiyor olmanin romantik bir boyut kazanabilecegi kimin aklina gelirdi :)
'siz de bu oyunu oynar miydiniz, sen de su diziyi seyreder miydin, siz de okulda bunu yaptiniz mi' gibi sorular cocuksu bir sekilde heyecanlandiriyor beni. birbirimizi tanimadigimiz zamanlarda bile ayni seyleri izledigimizi, benzer seyleri yaptigimizi bilmek, sanki o boslugu kapatiyor. bilmem, benim icimi isitiyor iste. belli, seninkini de isitmis :)
sevgiler

şule dedi ki...

sevdiğimiz insanı yaşamının her döneminde sevmiş olmak istiyoruz sanırım. 5 yaşındaki üstü başı sokakta oynamaktan pislenmiş haliyle, 15 yaşındaki ergenlik bunalimlariyla, 25 yaş yetişkinliğiyle, 40 yaş oturaklılığıyla ve 80 yaş bunaklığı ile. sanırım o yüzden önemli "kapı kolları" :) yasanmislikklarda benzerlikler bulmak aşki derinleştiriyor belki de.
müzicim ben buraya seni sobeledigimi soylemek icin gelmistim aslinda, lafa daldim :) sobeeee

müzi dedi ki...

sevgili sule,
bana da oyle geliyor, benzerlikler sanki bir butunun parcasi oldugumuzu hatirlatiyor. ama bu farkliliklar kotu demek degil. farkliliklarin guzelligi de ogrenilecek bir cok seyi beraberinde getirmesi.
"sevdiğimiz insanı yaşamının her döneminde sevmiş olmak istiyoruz" sozune gelince.. seni her halinle seviyorum demek bu demek degil mi zaten? bunalimlarinla, oturakliginla, bunakliginla.. :))sevince kusurlar bile guzel gozukmeye baslamaz mi?
sobeni ise aldim, en kisa zamanda cevaplayacagim.
sevgiler

Justin Biebery dedi ki...

Sevgili Müzi, güzel bir konuya değinmişsin yine... Benim de değinmek istediğim bir konu olduğu için, sözümü sonraya saklayacağım. Sana atıfta bulunacağım elbet:))
Sevgiyle.

müzi dedi ki...

sevgili fatma,
e bekliyorum o zaman. hadi cabuk :))

Esra dedi ki...

Sevgili Muzi, Turk olmayan biri ile evliyim ve sana ozetle soyle soyleyebilirim ki; onemli olan hangi dili konustugun degil ne anlattigin. Ayni dili konusup birbirlerine zehir sacan o kadar cok cift taniyorum ki her milletten... Tam tersi de o kadar cok ki cevremde. Tarzanca anlasip bulutlarin ustunde yasayan... Bazen tek bir bakis, tek bir gulus ya da tek bir opucuk binlerce kelimeye bedeldir, inan. Mutlu olmanin anahtari dudaklardan dokulen kelimelerden cok kalpten cikan frekanslarla alakali bence.

Yabanci damat da der "cancagizim"... ogrenmek isteyecek kadar severse...

müzi dedi ki...

sevgili esra,
zaten onemli olan cancagizim demek isteyen birini bulmak. soyleyebilmekle bitmiyor ki is, bir de bunu soylemek istemek var, ki bu da en onemlisi aslinda. elbette ayni kulturden geliyor olmak mutluluk icin garanti degil. ama bazi paylasimlar var, kimisi icin olmazsa olmaz, kimisi icinse olmazsa da olur, yeter ki ask olsun. iste yazida ben bu farkliliklardan soz etmek istedim. yoksa donup dolasip soyledigimiz hep ayni: ask olsun da, milliyeti-kulturu-irki-dili-dini onemli degil.
sevgiler

New York Muhtari dedi ki...

Muzi,

Her ne kadar yabanci damat ile henuz evlenmis olmasam da, arkadaslarimdan gordugum, yabancilarin yasanilan iliskiye zenginlik kattiklari, ve canimcim diyebilmek icin haftada iki kere turkce dersler alabilmeleri, ailesinden turkce isteyebilmek icin butun aile evlerde prova yapmalari, bizim geleneklerimize bizden kimi zaman daha cok onem vermeleri vs vs... bir de ayrintilarin bu yuzu var, bu cabalar inan kafanda soru isareti bile varsa ortadan kaldiriyor. Tabi ki gonul ister her denilen anlasilsin ama bir anlamda gecmisini olusturan bu ogeler bir yana, birlikte yaratilan ve gelecekte birbirlerine soyledikleri, hatirlattiklari sey hangi dilde olursa olsun, paylasimindan oturu ozel degil mi??

NY'tan sevgiler...

Adsız dedi ki...

Muzicim, benim esim ben her banyodan ciktiktan sonra bana 'sihatler olsun' der..Bizim ailede ben haric herkes bunu birbirine soyler, onun da cok hosuna gitmis, hic aksatmadan her seferinde soyluyor, ve ben de soylemeye alisik olmadigim icin ondan bunu duydukca cok mutlu oluyorum..Bilmem esim turk olsaydi bunu her seferinde soyler miydi (cunku ayavs yavas unutulan birsey sanki bu?), soylese de bu etkiyi yaratir miydi? AYrica bir de kendi uydurdugumuz seyler var..mesela askim anlaminda 'amore' derdik ilk baslarda birbirimize..bizim cim ile biten hitaplarimizdan esinlenerek esim onu 'amorecim' yapti, tamamen kendi istegi ile..New York muhtarinin yazdiklarina ornek oldu sanki benimkiler.

müzi dedi ki...

sevgili NY muhtari,
bu bahsettiklerin cok guzel seyler. digeri icin sarfedilen her caba cok guzel zaten. benim daha cok aklima takilan, anlik hissedilen duygular-bosluklar. hani an gelir insan yalniz hisseder kendini, memleketinden bir sey ister, ingilizce degil, turkce konusmak ister. hani an gelir ingilizce batar. ya da an gelir kulagin turk muzigi duymak ister. hani buna benzer seyler var midir sevgiliyle paylasilmak istenen ama paylasilamayan? ama anliktir bunlar cogu zaman. gelir gecer... anlasilan o ki, kimisi icin var oyle anlar, kimisi icin yok. herkes ve her iliski farkli sonucta.
bu arada, dikkatimi cekti, yabanci damat ile henuz evlenmis olmasam da demissin. "henuz"! yani ufukta bir sey var gibi. nasil ama, hafiye muzi is basinda:))
sevgiler

sevgili zeyno$,
zor da bir cumle, 'sihhatler olsun'. e bunu soyleyebiliyorsa, bravo. bu arada, unutulan bir sey degil bu, kullaniyoruz sihhatler olsunu. ya da biz de eskidik de o yuzden mi biliyoruz.
selamlar sana ve amorecigin'e :)

New York Muhtari dedi ki...

Muzi dogru dersin o anlar hep var ve olmaya da devam edecek ama sanirim benim ve arkadaslarimin en buyuk avantaji, birbirimizi zirt pirt arayabilmemiz ve belki sevili ile yasanamayan bu seyi, birbirimizle yasayabilmemiz. Tabi ki gonul ister sevgili/es ile de yasayalim ama hayatta her istenilen maalesef olmuyor... ama yine de bunu gundeme getirdigin icin tesekkurler.

Hafiyelik konusuna gelince, dur bakalim daha okulu bitirelim, diplomayi kapalim, ondan sonra ne olacak :-)) Allah kerim..

müzi dedi ki...

sevgili NY muhtari,
su an durum belirsiz diyorsun ama... 'ama'si var iste :)
oyle olsun. bu durumda ben ancak, senin icin herseyin en iyi sekilde sonuclanmasini dileyebilirim ancak :))

Yesim dedi ki...

Yukarida gecen butun yorumlara katiliyorum. Insanin sevgisi mutlulugu bir dili konusabilmekten daha onemli. Biz, (benim esim Amerika'li) birbirimizin dillerini dogru durust konusamazken beraber harala gurele yasamaya basladik 11 sene once; ne o dogru durust Turkce konusuyordu, ne de ben Ingilizce. Kavga edecegimiz zaman bile sozluge bakip bir seyler soylemeye calisiyorduk, belki de bu yuzden hala beraberiz. Zeynos'un dedigi gibi o da benim bile kullanmadigim bir suru terimler ogrendi, kullandi, kullaniyor.

Simdi 6 aylik bir oglumuz var, esimin istegi ile soyadi hem benim hem O'nun soyadini tasiyor ve bana arada soruyor Turkce konusuyorsun oglanla di mi? diye. Evet, insan bazen o kulturune ait bir takim seyleri soylediginde direk anlayabilsin istiyor ama iki kulturu birlestirip yeni ve belki de daha ici dolu bir kulturu beraber kotarabilmek bence o bir kac kelimenin anlamindan daha buyuk. Eger sizin icin dogru insani bulduysaniz Turk ya da degil canim demeyi ogreniyor, biliyor sevdiginiz.

müzi dedi ki...

sevgili calanon,
hosgeldin :)
siz birbirinizi bulmussunuz. gerekirse isaret diliyle de anlasir pek cok kisinin ayni dili konusarak basaramadigini basarirsiniz, belli :)
tebrikler.

Ingiltereden Alisveris dedi ki...

Merhba bende esi yabanci olanlardanim. asya kokenli bir aileden ama dogdugu buyudugu yer bir avrupa ulkesi.turk kulturune yakinbir kulturden fazla uzak degil.bana turkce' saka yaptim" bile diyo. ya da yari ingilizce yari turkce konusyo gizli biseler soylmek istediginde booylece baskalari anlamiyo:)tabiki zorluklari oluyo ama insanlar anlasmak istedikten sonra ve gonuller bir olup anlasitiktan sonra sorunlarda azaliyo.
bazen diyorum ki esim turk olsa bu sefer baska problemeler olacakti.
neyse ufakta olsa bi yorum yazayim dedim. sevgiler muzi

Ingiltereden Alisveris dedi ki...

Merhba bende esi yabanci olanlardanim. asya kokenli bir aileden ama dogdugu buyudugu yer bir avrupa ulkesi.turk kulturune yakinbir kulturden fazla uzak degil.bana turkce' saka yaptim" bile diyo. ya da yari ingilizce yari turkce konusyo gizli biseler soylmek istediginde booylece baskalari anlamiyo:)tabiki zorluklari oluyo ama insanlar anlasmak istedikten sonra ve gonuller bir olup anlasitiktan sonra sorunlarda azaliyo.
bazen diyorum ki esim turk olsa bu sefer baska problemeler olacakti.
neyse ufakta olsa bi yorum yazayim dedim. sevgiler muzi

müzi dedi ki...

merhaba small button nose :),
hosgeldin.
her iliskinin kendi zorluklari olur elbette. onemli olan o zorluklarin ustesinden birlikte gelebilmek, ve hatta sizin yaptiginiz gibi zorluklari eglenceli hale getirebilmek. bir yabancinin turkce konusmaya calismasi da ne tatlidir :)
sevginizin ve eglencenizin hic bitmemesi dilegimle,
sevgiler