8 Aralık 2007 Cumartesi

Mim: hakkimdaki 7 gercek

annemin sakiz sardunyasi. konuyla ilgisi olmayip, etrafi guzellestirsin diye konmustur.

hakkimdaki 7 gercek diye bir baslik atinca sanki bugune dek yalan soylemisim de simdi dogrulari acikliyormusum gibi bir hava esti. hic heveslenme sevgili okur, oyle sansasyonel bir yazi olmayacak bu, nerede bende o malzeme? Sevgili ArchiSugar'dan bana gelen mime cevaptir bu: Hakkimdaki 7 gercek.

1. ben surekli olarak akli karisik biriyimdir. bir diger yazimda azca bahsetmistim, birbiriyle celisen isteklerim vardir, bunlar da beni surekli bir kararsizliga, kafa karmasikligina iter. en ufak konuyu bile ciddiye alma huyum, en basit kararlarda bile kararsizliklara dusmeme neden olur. ben nefret ederim bu huyumdan.

2. sosyoloji alaninda doktora yapiyorum ve daha iki senem var (ya da en azindan iki).

3. ben aslinda yola gazeteci olmak icin cikmistim. iletisim fakultesi, gazetecilik bolumu mezunuyum, ve bir sure buyuk gazeterimizden birinde muhabir olarak calistim. kanimca basarili bir muhabir olmama ragmen bu surec hayatimda yasadigim en buyuk hayal kirikliklarindan biridir. anladim ki basinin bu denli itibar kaybetmesinin bir nedeni var.

gazeteciligin bana en zevkli gorunen kismi kose yazarligidir (bu isi yapanlara gazeteci demek biraz haksizlik, meslegi asil yapanlar muhabirlerdir cunku). ancak anladim ki o noktaya gelmek icin ya camiada beni bu yere tasiyacak bir tanidigimin olmasi gerek (hasan pulur'un gecen sene yarattigi buyuk bir polemik vardi), ya da benim yillarimi bu surece katlanarak gecirmem gerekecek. karar verdim ki hayat cok degerli; bana birsey katmayacak insanlarin yaninda harcanamayacak kadar hem de.

kizgindim, bu denli onemli bir is yapan bu insanlarin, bu denli sig ve yuzeysel olmalarina karsin kizgindim. ve daha onemlisi, hayatin guzel ve kaliteli yasanmasi gerektigini dusunuyordum. hayatimi benden alacak bir meslege degil de, bana surekli birseyler katacak bir alana yonelmem gerektigini anladim. yeni bir yol cizdim kendime.

4. kararsiz bir insan olmama ragmen gozumu kararttigim anlar da oluyor iste boyle.

5. dusundum, benim gazeteci olma nedenlerimden biri yazarken duydugum zevkti. o zaman dedim, ya yazar olurum, ya da akademisyen. ikinci sikka yoneldim (hemen degil ama, arada metin yazarligi gecmisim de var). ve dogrusunu soylemek gerekirse, ikinci sikka karar verirken, aklimda hala gazetecilik vardi. belki diyordum, alanimda uzman olduktan sonra o konuda yazilar yazarim bir gazeteye.

6. bes sene ingiltere'de yasadim. ingiltere'yi cok sevdim, bize karsi hep iyi davrandigi icin (buradan vefali bir insan oldugum ipucunu da veriyorum), bir de karakterli bir ulke oldugu icin. ingiliz kibarliginin bir kli$eden ibaret olmadigini, icinde yasar iken degil de baska kulturleri tanidikca anladim.

norvec'te bulundugum sureden beri ise, hayati basit yasamanin kolayligini fark ediyorum. bu insanlar kutuphanede corapla dolasiyor, elle yenilebilecek herseyi elle yiyor, evimin onunden cesit cesit kizaklari ile geciyorlar ya, hosuma gidiyor.

tum bunlarin yanisira asil asik oldugum ise fransiz kulturu ve yasam seklidir. hayatin guzelligini ve hayatta zevk almaktan daha onemli birsey olmadigini anlatir bana fransa, kibirli insanina ragmen.

7. son bilgi; doktoraya basladigimdan beri oldukca stresli, endiseli ve huzursuz biriyim ben. ama disaridan caktirmam. olan biten icimdedir.

Fulya, gordum seni, cik... SOBE!

19 yorum:

Fulya dedi ki...

Saklanan kim? Ama cok guldum yazinin sonunda gordum seni diye bagirinca sen ve hoplayinca ben:))
Cumaya sinavim var ondan sonra bol bol vaktim halimden anlarsin coook stresliyim bende.

Öykücü dedi ki...

Bence umudunu kaybetme.Bir köşe yazarından daha heyecanlı bir yaşamın var sanki.Norveçte yaşıyorsun,İngilterede yaşamışsın.Hergün ne yazacağım stresi içinde İstanbul trafiğini çekmekten daha heyecanlı;)

Hsan Pulura o zaman çok kızmıştım.Hala da kızıyorum.Hakikaten işler böyle yürüyor olsa bile,hatta bahsettiği kadın bulunduğu yere o çirkin imayla gelmiş olsa bile kızıyorum.

Gazeteci,film yıldızı,şarkıcı ya da başarılı tüm kadınlar bu tip yollara başvuruyor ama tüm erkekler bileğinin hakkıyla kazanıyor bulunduğu yeri.Öyle mi?

(Bu noktada aslında sana sormuyorum.Senin böyle düşündüğünü düşünmüyorum zaten.)

Kütüphanede nasıl çorapla dolaşıyorlar?Ayakkabılar nerede oluyor peki?

Zevkle okuyorum.

Sevgiler:)

müzi dedi ki...

Fulya,
:))
bekliyoruz o zaman. bol sans sana sinavinda...

oykucu,
hosgeldin:)
hasan pulur'un uslubu gercekten cok agirdi. dedigi seylere katilsam da, kullandigi uslup, konunun enine boyuna tartisilmasiyla degil de, bahsi gecen o kiza haksizlik edildigine dair yazilarla sonuclandi. koca tartisma konusu cope gitti yani. gerci yanildigi bir baska yer daha vardi, senin de degindigin gibi. turkiye'de yalnizca kadinlar degil, herkes, tanidiklari vasitasiyla bir yerlere geliyor. bunu kadinlara genellemesi hataliydi.

kutuphanede corapla dolasmak:)... kutuphanede uzun saatler gecirildigi icin, pek cok ogrenci calisirken ayakkabilarini cikariyor ve kantine inmek ya da kitap aramaya gitmek icin masalarindan kalktiklarinda da ayakkabilarini giymekle ugrasmiyorlar. etrafta oylece corapla dolasan ogrenciler... rahatlik on planda yani, cok tatli:)
sana da sevgiler.

Adsız dedi ki...

Ne kadar guzel bir post olmus bu boyle. Bu sobeyi en guzel yazan odulu Muzi'ye gidiyor :-)

Doktora yapma surecinde yasanan sIkIntilar ve ogrencilere ogutler konulu birkac seminer vermistim ben. Esprili yapmistim ki ogrenciler konusma sirasinda eglensin. Istersen sana yollayabilirim? Tamamen farkli bir alana hitap ediyor gibi gozukse de bence tum PhD ogrencilerine uyan seyler var icinde.

yaban dedi ki...

`...hayat cok degerli; bana birsey katmayacak insanlarin yaninda harcanamayacak kadar...`

diyor ve gonlumde taht kuruyorsun.

müzi dedi ki...

zeyno$,
gercekten mi, ben mi kazandimmm:)))
yuppiii. tesekkur konusmami hazirladim bile:)

bahsettigin dosyayi emailime yollayabilirsen cok sevinirim:)simdiden tesekkurler.

yaban,
hosgeldin:)
ben de seni ziyaret ettim ve hayran kaldim gucune. cok memnun oldum :)

EKMEKÇİKIZ dedi ki...

Müziciğim,

Annenin sardunyalarına bayıldım.:)
Sardunyayı ben de çok severim.
Bunların renkleri ne kadar canlı.

Gerçekleri ifşa etmen çok iyi olmuş, tabii ki.:)
Şaka bir tarafa, hayatını ziyan etmemek konusunda verdiğin karar en doğrusu. Herkes, kolayca yapamıyor.

Hem İngiliz ve hem de Fransız kültürünü benimsemen ilginç doğrusu.
Her zaman birbirlerini destekler yapıda değil, gibidirler.
:)

müzi dedi ki...

ekmekcikiz,
evet annemin sardunyalari cok degerlidir. bu sardunyalar biz yazin nereye gidersek yanimizda gelirler:) ben de cok seviyorum ama, yesil yapraklari icindeki kirmizi beyaz pembe renklerini, bir de hic nazli olmayislarini.

hayat konusunda alinan kararlar hep zor kararlar. sanirim sansliydim cunku gencligimin baharindaydim. durust olmak gerekirse, eger bakmakla yukumlu oldugum kisiler olsaydi o kadar cesur olamayabilirdim.

ingiliz ve fransiz kulturleri derken, her kulturun hos yanlari var ve benim asil yaptigim, en hosuma giden ozelliklerini kendi icimde ve yasadigim ortamda biraraya getirmek. seciciyim yani, kendi kulturum icin de bu boyle. bazi kisimlarini benimserim, bazi kisimlarini benimsemem.

Adsız dedi ki...

senin gibi bi insani sanal da olsa tanimak cok guzel
yeni yilda bol bol mutluluk saglik dilerim.
g. mistry-uk

müzi dedi ki...

anonymous,
ben de memnun oldum:)
ayni sekilde ben de sana mutlu ve guzel bir yil diliyorum.

Yasemin dedi ki...

müzicim, bu norvecliler sadece kutuphanelerde corapca dolasmiyorlar.. universitede ders vermeye gelen proflar da corapca gelir derse :-) ilk gordugumde bana da cok tuhaf gelmisti.. sonra alismistim. hatta simdi bir magazaya ustbas almaya girdigimde falan ben de etrafta gayet rahat corapca dolasabiliyorum. bir ayakkabi ayagimi sIkmissa aninda bir koseye firlatip ayakkabisiz gayet normal birseymis gibi dolasiyorum dukkani/restorani/diskoyu, her nerdeysem... rahatlik, en guzel sey ;-)

orada bir sure daha yasayinca bence daha fazla seveceksin ulkeyi, insanlari, kulturlerini/kultursuzluklerini ;-)

sevgiler...

Aslı Cin dedi ki...

3 numarayı çok iyi özetlemişsin.

elektra dedi ki...

sosyoloji demek:) kendi alanımdan sonra, en çalışılası, uğraşılası, insana çok şey katası(' oldu mu bu sonuncusu şimdi:) bir alan olarak görmüştüm bu alanı. 16 kredilik dersini de almışlığım var. ama hocaları beni deli ediyordu. ümit meriç diyeyim ben sana, sen anla. sonra korkut tuna, sonra biz moreno derdik, mahmut'lu bir hoca. iü'den. sevemedim onların o suratsız hallerini. ama sosyolojiyi severim. okurum. bir de, yeni yök başkanımız sosyolog ,duydun mu?

ayçobanı dedi ki...

Müzicigim cikar sen de pabuclari stresli ve endiseli ya da huzursuz oldugun noktada, birak ayaklardan baslasin rahatlama :)

Ben tasarim disiplini okudum ama master calismamdan bu yana sosyoloji, özellikle kent sosyolojisi isin icine girmeye basladi. Hala ögreniyorum!! Cok keyifli!!

Sevgiler :)

müzi dedi ki...

yasemin,
benim icin bir sakincasi yok corapla yurumenin, dukkanda kutuphanede. hatta onlar kendini rahat hissettikce bana da oyle bir his geliyor acikcasi. ama ben biraz rahatsiz bir tipimdir, mesela insanlarin tuvalete girdigi ayakkabilariyla etrafta dolastigini dusununce corapla basamam onlarin bastigi yere. ay bir de corapla tuvalete girenini de gordum de bosver bak simdi kotu oldum dusununce...
:)

asli cin, hosgeldin:)
tesekkur ederim.

elektra,
o bahsettigin hoca tipleri sirf sosyolojiye mahsus degil ki, bizde cokca var oyle suratsiz suratsiz etrafta gezinen tipler. yeni yok baskanini detaylariyla degil de mansetlere ciktigi kadariyla biliyorum. tanimadigim icin yorumum yapamiyorum iyi mi oldu kotu mu oldu. merakla bekliyorum bakalim neler olacak. ilk olarak tum yasaklar kalkacak demis, kemal guruz de universitelerde hic bir yasak yoktur demis :))))))))

ayca,
yukarida yasemin'e yazdim neden umumi yerlerde corapla gezinemem diye. ama bilsem ki akacak uzerimden stresim endisem, yaparim, herseyi yaparim:).

B5 dedi ki...

:) Fransa derken Paris mi, Province mi? Inan buyuk fark var. Ya da ben hayalini oldugu gibi birakayim...

Birbirinden farkli seylerden zevk alman guzel. Ama salt yasam eglencesi diyorsan sana Italya'yada bir sure yasamani oneririm. Tasalara ragmen hicbirseyi takmamayi sadece eglenmeyi dna'larina kadar isletebilmen icin... Sade, ve mutlu yasam icinse su an dogru yerde gibisin :)... Cektigin fotograflar bile huzur veriyor...

Yasemin dedi ki...

müzi, simdi gordum bana verdigin cevabi ve kahkahayi patlattim :))) cunku ayni annem/ben gibi dusunuyorsun :)))) ben de esime eve ayakkabiyla girmemeyi ogretme surecinde bu 'excuse'u cok kullanmistim :)))) hala daha arada kapidan iceri ayakkabiyla iki adim atarsa "bebegime milletin tuvalete biraktigi pislikleri yalatma" diyorum ;-) benim oglani yere yatmis yer taslarini yalarken yakalamistik da ;-)

müzi dedi ki...

B5,
kesinlikle Provence. belki sarap yapmaya da baslarim :)

yasemin,
senin oglan yerleri yalayarak sana bir iyilik yapmis aslinda. bahanen hazir artik evine kimseyi ayakkabiyla sokmamak icin:)

Sanem dedi ki...

Burayi bugun kesfettim, cok da begendim, tum yazilarinizi okumak istiyorum izninizle :)