26 Şubat 2011 Cumartesi
Fazla sosyalleşmenin bir yan etkisi var. Konuşulan her kelime kafamda kalıp gürültüye dönüşebiliyor. Fazla seslerden sebep düşünemez hale gelebiliyorum.
Gazetede "boşlukta durup sükunetle düşünmek" satırlarını okuyunca bana neyin iyi geldiğini hatırladım. Bardağıma çilek ve ahududu çayımı koyup çıktım... Huzur aynı yerde bekliyordu.
Şu an her şey ne kadar sakin. Sadece kuşların ve rüzgarın sesi var.
Tanrım, ne kadar güzel. Teşekkür ederim.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
9 yorum:
Şarkıya bayıldım!
Dileği gerçek olsun şarkının ve dinleyenlerinin...
:))
nereden ne yükledin şarkı olarak bilmiyorum, ama ben göremiyorum:( bari adını yaz da başka kanallardan bulayım.
gürültüye gelince, mesleki deformasyon olabilir sanırım, ben de hep bir şşşşşşşttttt refleksi vardır. minibüste, otobüste falan kafamı kitaba gömmeye çalışırken, kapalı bir yerde kapalı kalmak zorunda olduğumu unutmaya çalışırken, oradan buradan fazlaca yüksek frekantan gelen seslere bile şşşşştttttt demek isteğiyle dolar taşarım. geceleri ve sabahın körünü sevmemin en önemli nedenlerinden biri de elle tutulabilecek kadar somutlaşan sessizliktir. ve evet, sosyal olmanın bedeli gürültü kirliliğidir. bazen, sevdiğin birileri ile çekilebiliri sadece.
son olarak, bitki ya da meyve çayları içenleri de ben kıskanırım:P
evet ya, ben de şarkı falan göremiyor ve dinleyemiyorum elektra gibi. meraktayım.
aslı hayvanına sorun anlatsın, dün tiyatroda bile gereksiz yerlerde gülüp sessizliği bozan kızı dövecektim az kalsın. sessizlik özeldir...
neden göremiyorsunuz ki, groovershark Türkiye'de kapalı mı acaba? e peki aşağıdaki şarkıları da mı göremiyorsunuz? aşağıda her yazının tepesinde şarkı var.
şarkının youtube videosunu ekledim. oradan merakınızı dindirelim:)
güzel ekmekçi,
şarkı herhalde en pozitif ayrılık şarkısı, öyle değil mi? ayrılalım demenin daha sevgi dolu, daha güzel bir yolu olamazdı. bu şarkı, her ayrılığın dünyadaki en kötü şey olmadığını, çok güzel başlangıçların sebebi olabileceğini anlatıyor bana. ve evet, şarkının dileği olsun, sevginin en güzeli bulsun seni, bizleri :)
elektracım,
mesleki deformasyon tabirin çok komik olmuş. otobüste "şştt, susun, ben öğretmenim" dediğini hayal ettim:)
ben de çok severim gecenin geç saatlerini. her şey sana ait, senin emrindedir sanki. ne güzel bi lükstür çay koyup birşeyler okumak, yazmak. bak o saatlerde sen de bitki ya da meyve çayı iç ki daha sonra uykun kaçmamış olsun, hem de kıskanmamış olursun :p
ben günün her saati çay içen biri olduğum için, aralarda meyve çayları içiyorum. çok içiyorum ama, bildiğin gibi değil :)
şulecim,
meslek dolayısıyla senin de elektra gibi, gürültü yapanı susturma hakkın var bence. kullan gitsin, ha amfi ha tiyatro :)
bu arada, öpüyorum :)
ah ne güzel bir şarkı bu...bayıldım
"I wish you health / And more than wealth / I wish you love" diyor ya, dinlemeye doyamadım vallahi. sağol müzim.
İngilizce özürlü olduğumdan yorumlarınızdan çıkartabiliyorum ne dediğini.
Sözlerini anlamadan da çok güzel geliyor:)
Ve resim hani şu dümdüz yeşil alan. Ne kadar sakin çekiverse içine şimdi. Sırtüstü yatsam.
sen de sağol şulecim.
sevgili ebru, bahar geldi buraya. biliyorum gider yine, ama işte şu aralar burada bahar havası var. çimlere sırtüstü yatmak için henüz erken, ama yakındır :)
Yorum Gönder