12 Eylül 2011 Pazartesi

10 sene önce bugün



İlk dansı bununla yapmıştık. Planlamadan. Şansımıza bu çıktı biz de sevdik. Aklımıza gelmezdi şimdi şu hallerimiz. Bambaşka olacak sanmıştık, oysa kaderimizde yokmuş. O zaman bilemezdik.

Onca yıl derimin altına işlemişsin. Hala deri değiştiriyorum ben. Olur olmaz yerlerden çıkıyorsun ben deri değiştirdikçe azalıyorsun.

Şarkıda başkasını sevemem değişemem diyor, oysa ne çok değiştim ben, senin bildiğin gibi değilim artık. Saçım uzun ve daha çok açık bırakıyorum. Senin sevdiğin siyah göz makyajını hiç yapmıyorum. Senin asla sevemediğin şarkılar dinliyorum. Daha çok şiir okuyor, daha çok çay içiyorum. Gökyüzüne daha da çok bakıyorum. Daha çok şükrediyorum. Değiştim işte. Anlamadan, farkına varmadan, altına işlediğin derimi değiştirdim. Bir doğum yapar gibi acıdı. Sonra yavaştan geçti.

Artık bildiğin gibi değilim. Yollarım bambaşka, baktığım yer bambaşka, istediğim bambaşka, ben bambaşkayım. Gerçi hala kapı gıcırtısına oynuyorum. Hala kolayca ağlıyorum. Sen gördüğünde hemen sarılırdın. Ve hala masallara, şövalyelere inanıyorum. Bir de, bazen yaptığımız komiklikleri hatırlayınca hala gülüyorum. Bazı şakalar var kimse gülmüyor, sen olsan gülersin biliyorum.

Böyle işte... Zaman geçti, iyi geldi. Keşke demiyorum. Belki bir başka hayatta demiyorum. İnandım ki her şeyin bir nedeni var. Seninle yıkılan inançlarımı zamanla yeniledim, tazeledim. Dışardaki güzelliği görebilmek, içime alabilmek için.

Şimdi içimde sadece güzel anları saklıyorum. Ve 10 sene öncesini gülümseyerek hatırlıyorum.

6 yorum:

şule dedi ki...

ne guzel yazmissin yine...oyle daldim gittim okuyunca. kendimi dusundum ister istemez. ne kadar benzesiyor yollarimiz arkadasim...ve sen ne kadar guzel bir insansin bilsen...

EKMEKÇİKIZ dedi ki...

Müziciğim,
Bu yazdıklarını okuyor olsaydı, vazgeçmek o kadar da kolay olmazdı.
Hayat insanı nereden nereye savuruyor, nasıl içten ve doğru anlatmışsın.
:))

elektra dedi ki...

umutta mut varsa
umutsuzlukta da umut var.

müzi, okuduğum en güzel geçmişi ile barışma , sarma sarmalama yazısı.

müzi dedi ki...

güzel şulem, sen anlatırken de ben, bildiğim bir hikayeyi dinliyor gibi olurdum. sanırım o yüzden hep, ne desem anlayacağını bilirdim. senin o yumuşak, sakin bakışına öykünür, sonu böyleyse çok da kötü değil, derdim:)

ekmekçim, vazgeçtiğimiz noktanın çok ötesindeyiz artık. hayat ordan oraya savururken bambaşka şekiller almış insanlarız şimdi. ne geri dönebileceğin, ne dönmek isteyebileceğin, ne de kızgınlıkla baktığın bir nokta. dediğin gibi, hayat işte. kim bilir daha ne şekiller alıcaz.

elektra, ne güzel özetlemişsin her bir şeyi. ne kadar güzel, hepisinin içinde "mut" var. daha ne olsun, di mi ama?

Ebru dedi ki...

"Başıma gelen en iyi şey acı çekmeye alışmaya başlamam." diyor Frida;
Kadındaki güce her zaman hayranım. En güçsüz göründüğümüz anlarda bile.
İnanılmaz iyi geldi yazdıkların. Güce ihtiyacım olduğu bugünde. Teşekkür ediyorum sana sımsıkı sarılarak.

müzi dedi ki...

sahiden ebru, frida nasıl da ilham ve güç vericidir. tüm o acıya rağmen ne güzel meydan okur ama nasıl da duyarlı ve yumuşaktır. senin de gücün ve duyarlılığın aynı kaynaktan geliyor. ben de sana sarılıyorum. dilerim geçmiştir.