4 Mart 2014 Salı

sen sabahı hatırla

Böyle bir sabah vardı. ben o zaman onu, öylesine bir sabah sanıyordum. kalkıp kettle'a su koydum. içeri temiz hava girsin diye evin kapısını açtım. baktım ki hava o kadar da soğuk değil, sütlü çayımı alıp bahçedeki iki ahşap sandelyeden birine oturdum. hava hafif serin, temiz ve çok güzeldi. ben düşündüm, düşündüm, düşündüm. çayım bitti, üşüdüm. ben o sabah, o sandalyede, o çayı içerken bir karar verdim, ve aldığım pek çok kararın aksine günler içinde onu uyguladım. ben o sabahın, o çayın, o sandalyenin hayatımı değiştireceğini daha bilmiyordum. ne çok şey bilmiyoruz hayatta... ferruhzad hep doğru söylüyor: kuş ölür, sen uçuşu hatırla... 


6 yorum:

EKMEKÇİKIZ dedi ki...

Müziğicim,
İçim titredi. Nasıl önemli bir ayrıntıyı nasıl sakin anlatmışsın.
Bu sözü çok sevdim, "kuş ölür sen uçuşu hatırla".
:)

Elektra dedi ki...

Ben o fotoğrafın içine girip çayın sütü, ormanın sisi ya da ahşap korkuluk olarak yaşayıp gidebilir miyim sessizce?

müzi dedi ki...

ekmekçim, pek çok şeyin gerçek anlamını ancak sonradan geriye baktığımızda görebiliyoruz, ya da bende öyle oluyor. o yüzden seviyorum ben geriye bakmayı, yaşadığım küçük anın hayatımdaki büyük yerini görebilmeyi, her şeyin bir anlamı var diyebilmeyi. ve evet, şu 5 kelimelik cümle ne çok şeyi ne güzel anlatıyor di mi? :)

elektacım, sen orada yaşa ama sesli sesli yaşa, senin çıkardığın sesler çok güzel oluyor zira :)

şule dedi ki...

ah...

şule dedi ki...

bir de ne iyi ettik de bulduk birbirimizi biz. sen, elektra, ekmekcim...dünyamı ve ruhumu güzelleştiriyorsunuz kızlar :)

müzi dedi ki...

aynen şulecim aynen, çıktığım yollara şükrediyorum, bana verdiği tüm şeyler için, sizler dahil :)