3 Temmuz 2011 Pazar

sonra?


Kapadım kapıyı ama içim rahat değil. Aklımın yolunu tutuyorum, sonradan aklım başıma gelirse diye korkarak...

“Dünyadan ve onun bin bir halinden korkma!” diyordu kitapta... 

Şu an aklımdan geçen her şeye tek cevap buymuş gibi geliyor. 

Bir de efil efil esen, elbisemin eteğini dalgalandıran rüzgar var.

4 yorum:

EKMEKÇİKIZ dedi ki...

Essin rüzgar, efil efil essin...
:))

şule dedi ki...

herkes korkar, dertlenme. önemli olan korkuya rağmen gönlünün peşinden gidebilecek cesareti bulabilmekte :)
sen benim tanidigim en cesur kadınlardan birisin bu arada :)

Ebru dedi ki...

O korkuyu içinde hissetmeden yol çıkandan korkarım:)
Ne güzel korkman.

müzi dedi ki...

yüreği güzellerim,
sizden bir şeyler duymak/okumak hep iyi geliyor. kapadım kapıyı derken kapıyı güvenli, garantili ama gönlümün meyletmediği seçeneğe kapadım. artık bunun sonucu kabulümüzdür diyerek, ama hafiften de tırsarak:)

jiddu krishnamurti'nin yazılarına bakıyorum bu aralar. normalde böyle yazıları pek okumam, ama sadeliğini ve derinliğini sevdim. özgürlük/mutluluk/sakinlik için, insanın bir şey olma çabasını bırakıp, kendi varoluşuna dair tam bir farkındalık geliştirebilmesi gerekir diyor. ona göre özgürleşmek; korkulardan, endişelerden, isteklerden arınmakla, hayatla ilgili bilemeyeceğimiz şeyler olduğunu kabul edip, aramaktan vazgeçmekle ilgili. vazgeçmek asla umutsuzluk değil, sadece aramayı bırakmak diyor. aramayı bırakmak zihnin sakinleşmesidir, ve mutlulukla birlikte gelen aşk/huzur ancak bu süreç içinde mümkündür diyor. çok yeni şeyler söylemiyor, ama söylediği o küçük şeylerin ardında büyük şeyler var sanki. okudukça yazarım buraya. öpüyorum sizleri:)